Freitag, März 29, 2024
StartNEWS & SPECIALSAsrın davasında sona yaklaşıldı

Asrın davasında sona yaklaşıldı

Almanya’da son zamanların en büyük davası olarak görülen sekizi Türk 10 kişinin öldürülmesinden sorumlu Neonazi terör örgütü NSU davasının bu yıl sonuna kadar bitmesi bekleniyor.

Almanya’nın Münih kentindeki Bavyera Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde yaklaşık dört yıldır devam eden NSU davasında delillerin toplanması nihayet sonra erdi.
Sekizi Türk 10 kişinin öldürülmesinden sorumlu davanın baş zanlısı Beate Zschaepe hakkında hazırlanan bilirkişi raporu da mahkemeye sunuldu. Raporu hazırlayan psikoloji uzmanı Profesör Henning Sass, Zschaepe’nin cezai ehliyetinin bulunduğu ve suç işlemeye eğilimli olduğu yönünde görüş belirtti. Bu duruma göre mahkeme heyeti, şayet baş zanlı Beate Zschaepe’nin şimdiye kadar mahkemede kendisinin NSU’nun eylemlerinden sorumlu olmadığı şeklindeki ifadelerini inandırıcı bulmaz ve deliller ışığında suçlu olduğuna hükmederse hapis cezasını çektikten sonra dış dünya için tehlikeli olabileceği zannıyla süresiz olarak kliniğe kapatılacak.

Neler olmuştu?
Nürnbergli çiçekci Enver Şimşek’in 2000 yılında işyerinde öldürülmesiyle başlayan cinayet serisi, Kassel’de internet dükkanı işleten Halit Yozgat’ın 2006 yılında aynı silahla öldürülmesiyle son bulmuştu. 2000 yılından 2006 yılına kadar aynı silahla sekizi Türk, biri Yunanistan vatandaşı olmak üzere dokuz kişi esrarengiz bir şekilde cinayetlere kurban gitmişti. Olayı araştıran güvenlik güçleri ise failleri ısrarlı bir şekilde kurban yakınları arasında aramaya çaba harcamış, olayların çok sayıda şüphe olmasına rağmen, aşırı sağcıların işi olabileceği şeklindeki uyarılara duyarsız kalmıştı.

2011 yılının Kasım ayına gelindiğinde ise Eisenach kentindeki bir banka soygunu sonucunda meydana gelen gelişmeler, cinayetlerin aşırı ırkçı bir grup tarafından işlendiğini ortaya çıkarmıştı.
Banka soygunu sonrasında emniyet güçleri tarafından kıstırılan Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt isimli şahıslar, gizlendikleri karavanda intihar etmişlerdi.
Bu gelişmeden sonra olaylar bir çorap söküğü gibi aydınlanmaya başlamış, yapılan araştırmalarda cinayetlerde kullanılan Ceska marka silah, söz konusu katillerin hücre evi olarak kullandıkları Zwickau kentindeki bir apartman dairesinde ortaya çıkmıştı. Hücre evi, banka soygunun olduğu aynı gün Münih’te baş zanlı olarak yargılanan Mundlos ve Böhnhardt’ın partneri ve dava arkadaşları Beate Zshaepe tarafından izleri yok etme amacıyla kundaklanmıştı.

Mahkeme süreci
Ortadan kaybolan Zschaepe fazla kaçamayacağı-nı anlayınca, bazı adreslere kurucusu oldukları NSU örgütünün propagandasını içeren CD’leri gönderdikten sonra teslim oldu. Bu gelişmeden sonra Andre Eminger, Holger Gerlach, Carsten Schulze ve Ralf Wohlleben isimli şahıslar, söz konusu cinayet şebekesine yardım ve yataklık yaptıkları gerekçesiyle yakalanarak tutuklandı.
İki yıllık bir savcılık soruşturmasından sonra hayatta kalan failler için Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde dava açıldı.
Federal savcılık tarafından hazırlanan iddianamede başta Beate Zschaepe olmak üzere adı geçen beş ayrı sanık hakkında terör örgütüne üye almak, adam öldürmek, soygun ve silah bulundurmak suçlarından cezalandırılması istendi.
Münih’teki mahkeme davaya olan büyük ilgi nedeniyle en büyük duruşma salonunun yeniden düzenlenmesine karar verdi.
Ulusal ve uluslararası medya kuruluşlarının yoğun talep göstermesiyle de sorunlu bir akreditasyon süreci yaşandı. İlk akreditasyon işlemlerinde Türk medyasına yer verilmediği görülünce konu anayasa mahkemesine kadar taşındı.
Yüksek mahkemenin itirazı sonucu akreditide işlemleri yeniden düzenlenerek Türk medyasından temsilcilerin davayı izlenmesine olanak sağlandı.
Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi‘ndeki dava, 6 Mayıs 2013 tarihinde Bavyera Ceza Senatosu‘ndan yargıç Manfred Götzl’in başkanlığında başladı.

Duruşmanın ilk gününde akredite olan yaklaşık 320 basın mensubu adliye binası önüne geldi. Kura yoluyla yer garantisi olan 50 gazeteci salona alınırken, diğer basın mensupları dışarıdan bilgi almaya çalıştı.
Savunma avukatı olarak 12 ve kurban yakını 80 müdahilin 53 kişilik avukat ekibi görev aldı.
İlerleyen duruşmalarda Federal savcılıktan Başsavcı Herbert Diemer, 500 sayfalık 280 bin belgeden oluşan iddianameyi okudu.
Geçen dört yıl zarfında bine yakın tanığın, görevli devlet memurlarının ve diğer ilgili şahısların ifadesine başvuruldu. Dava süresi boyunca özellikle kurban yakınları tarafından dile getirilen cinayetlerdeki devlet görevlilerin rolü ve sorumlulukları hakkındaki ithamlar ise hem iddia makamı hem de mahkeme heyeti tarafından dikkate alınmadı.
Cinayetlerdeki devlet sorumluların olası rolü ve ihmal şüpheleri ise mahkemeye paralel olarak federal ve eyalet düzeyinde kurulan araştırma komisyonlarında irdelendi.
Başta istihbarat birimleri olmak üzere cinayetleri önleme ve aydınlatmada kusuru görülen bazı görevliler istifa etmek zorunda kaldı. Ancak araştırma komisyonları tarafından neonaziler tarafından işlendiği ileri süren cinayetlerde herhangi bir devlet kurumunun veya görevlisinin bilfiil iştirakına dair herhangi bir bulguya rastlanmadığı şeklinde açıklamalarda bulunuldu.
Tüm şahitlerin dinlenip sona erdiği davada şimdi mahkeme heyeti karar verme sürecine girmiş bulunuyor. Diğer taraftan savaş sonrası Almanya’sının en pahalı hukuk maratonu olmaya aday davanın bu yılın sonuna doğru karara bağlanması bekleniyor.
Yüzlerce görevlinin çalıştığı davanın her bir duruşma gününün 150 Bin Euro’ya mal olduğu belirtiliyor.

Alimercimek_web
NSU davasını başlangıcından günümüze takip eden deneyimli gazeteci, gelişmeleri dergimize değerlendirdi

Vorheriger Artikel
Nächster Artikel
BENZER HABERLER

1 Kommentar

  1. […] 2000 ile 2007 yılları arasında 8’i Türk, biri Yunan ve bir Alman polisin katledildiği cinayetler serisi başlangıçta Döner cinayetleri olarak adlandırılmış, failler kurban yakınları arasında aranmış ve aşırı sağcılar tarafından yapılmış olabileceği ihtimali üzerinde durulmamıştı. 2011 yılında bir banka soygunundan sonra sıkıştırılan Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt’ın intiharıyla başlayan süreçte ise olaylar gün ışığına çıkmaya başlamıştı. 2013 yılında başlayan NSU davasında ise sene sonuna kadar bir karar çıkması bekleniyor. Ali Mercimeğin haberini okumak için tıklayın. […]

Kommentarfunktion ist geschlossen.

Son eklenenler