2003 yılında kurulan Münih Türk Okul Aile Birliği 10. yılını geride bıraktı. Derneğin son iki yılında başkanlık görevini yürüten Nilgün İzmirli’yle bu süreci konuştuk.
Görev aldığınız son iki yılı kısaca özetleyecek olsanız, neler söylersiniz?
İki yıl önce göreve geldiğimizde “Dernek kapansın mı, yaşasın mı?” tercihi ile karşı karşıyaydık. Dernek üyeleri ve yönetim kurulu olarak `devam‘ kararı aldık ve bunu hayata geçirmek için yönetime geldik. İşimiz kolay olmadı tabii. Çünkü hepimizin bir işi vardı. Yönetim kurulumuzun resmileşmesi, bürokratik ve hukuki yetki, devir teslim işleri sekiz ay sürdü. Bu işleri sona erdirirken bir yandan da kan kaybını durdurarak üyelerimizle yeniden buluşmalar, toplantılar düzenledik. Bunu çok önemsedik çünkü ilk kuruluşumuzdan itibaren 50 üyemiz derneği çeşitli nedenlerle terk etmişti.
Bu organizasyonlar içinde en önemlisi hangisiydi?
Hepsi önemliydi ama Münih Türk Okul Aile Birliği olarak düzenlediğimiz 10. Yıl Balosu’nun yeri ayrıdır. Bu balo çok ses getirdi. Münih’in değişik çevrelerinden 240 kişi balomuza katıldı. Siyasi çevrelerle de kontak kurulmasına ve Münih Türk Okul Aile Birliği’nin adının tekrar gündeme gelip duyulmasına güzel bir vesile oldu.
Çağımız iletişim çağı. Artık insanlar yüz yüze görüşmekten çok, sosyal medyada iletişim kurmayı tercih ediyor. Siz de dernek olarak bu değişime ayak uydurmaya çalışıyor musunuz?
Bu değişime çok önem verip, sosyal medyayı, sanal alemi iyi kullanıyoruz. Örneğin Facebook grubumuz üzerinden takipçilerimize sürekli duyurular ve bilgiler yayınlıyoruz.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Yönetim kurulumuzda ve çalışmalarımıza katkıda bulunan arkadaşlarım Sebile Meier, Nurten Aslan, Zeynep Tabak, Onur Aslan, Şaban Tasan, Halil Izmirli ve denetlemedeki arkadaşlarımız Özden Aslan ve değerli Türkçe anadil dersi öğretmenimiz Mehmet Karaduman’a teşekkür ederim.
