Dienstag, März 19, 2024
StartArts & CultureSevgi Hirschhäuser: “Toprak gibi özgün ve risk alan, evrensel dilli filmler yaparak...

Sevgi Hirschhäuser: “Toprak gibi özgün ve risk alan, evrensel dilli filmler yaparak dünyanın diğer ucuna ulaşmaya devam etmeliyim.”

Münih’te yaşayan Antalya doğumlu genç bir yönetmen Sevgi Hirschhäuser. Pandemiden hemen önce Antalya’da çektiği ilk uzun metraj filmi Toprak ile dünya çapında onlarca ödül aldı ve almaya da devam edecek gibi görünüyor. Her ne kadar filminin kendi memleketi Antalya’da gösterime alınmamasına üzülmüş olsa da, film yolculuğunda özgüvenle ilerlemekte kararlı. Şu sıralar hazırlık aşamasında olan yeni filmini de yine Antalya’da çekmeyi planlıyor. Sevgi Hirschhäuser ile filmi Toprak’ı, yönetmenliği ve Antalya-Münih hikayesini konuştuk.

Öncelikle tebrik ederim. Yazıp yönettiğin ilk uzun metraj filmin Toprak, ödülden ödüle koşuyor. Başta Amerika’nın çeşitli şehirlerinden olmak üzere, Almanya, İtalya, İspanya gibi dünya çapında birçok ülkeden birçok dalda ödül aldın. Toplam kaç ödül oldu, sayabildin mi?
Teşekkür ederim. Sizin gibi değerli insanların bize ayırmış olduğu vakit ve destekleri bizim bu güzel konuma ulaşmamıza yardımcı oldu.
Toprak filmi şimdiye kadar uluslararası 35 ödül aldı. İlk filmimde bu kadar ödüle layık görülmek beni ve ekibimdeki herkesi çok gururlandırıyor.

Bavyera Güzel Sanatlar Akademisi tarafından verilen Hof Film Festivali’nin ‘En İyi İlk Yapım Ödülü’nü de (Hofer Gold) aldın. Edgar Reitz ve Bernhard Sinkel gibi ünlü yönetmenlerden oluşan jüri, ödülü açıklarken “benzersiz ve resimleriyle ayırt edici anlatım” ifadesini kullandı filminle ilgili. Birinciliği bekliyor muydun? Öğrendiğinde neler hissettin?
Toprak filmi uluslararası festival yolculuğunda dolaşıyordu. Dünya prömiyeri için Colorado’ya ve Almanya prömiyeri içinde de Hof Film Festivali’ne ( Hofer Film Tage) alınmıştı.
Bu festivale daha önce arkadaşlarımın projelerine yardımcı olduğum için alınan filmlerin gösterimine davetli olarak katılmıştım. Festivali çok beğeniyordum, 54 yıllık prestijli bir festival ve organizasyonun temeli herkesin birbiri ile tanışması ve kaynaşmasına odaklanmış güzel platformlardan oluşuyor. Her bütçeden film yapımcısını birbiri ile kaynaştırma hedefini üstlenmiş, bolca kartvizitlerin elden ele dolaştığı etkili ve verimli bir festival.

Sevgi ve Chris Hirschhäuser Hof Film Festivali’nde (Image by Nicolas Armer)

Toprak festivale alındığı zaman, bu ailenin bir parçası olabilmek benim için zaten büyük mutluluk verici ve anlamlıydı. İlk işim kendime bir kartvizit çıkartmak oldu. Avrupa’nın göbeğinde önemli bir festivalin parçası olmak hepimizi çok mutlu etmişti. Film hem online hem de sinemada gösteriliyordu. İzleyicilerle soru-cevap yapmak heyecan vericiydi. Kendi gösterimlerimiz bittiği an hemen eşimle diğer filmleri izlemeye gidiyorduk. Böylece diğer yarışan birbirinden müthiş filmleri izliyorduk, yönetmenleri dinliyorduk. Çok güzel filmler izlediğim için bu festivalde ödül beklentim hiç yoktu, zaten festivale seçilmek benim bütün beklentilerimi karşılamıştı.

İlk ödüller dağıtılmaya başlandığında, ödül kazanan filmler, izlediğim ve çok beğendiğim iki-üç ülke yapımı, yüksek bütçeli filmlerdi, içimden bende böyle harika filmler yapmayı diledim. Bütün önemli ödüller zaten dağıtılmıştı geriye en büyük ödül kalmıştı. Büyük ödülün açıklanacağı gün biz Chris ile organizasyona geç kalıyorduk, festivalden bir görevli bizi telefonla aradı. Yeri, saati hatırlattı. Alana eşimle gelmiştik; ceketimizi astık, içeriye girmemiz ile bir sürü basın mensubu, kamera ve ortada bir konuşma kürsüsü olduğunu gördüm. İçeride bizden başka hiç film yönetmeni olmayınca çok şaşırmıştım. Sonra kameralar kaydetmeye başladı, kürsüdeki kişi konuşmaya başladığında bizden kameranın yanında beklememiz istenmişti. Ben diğer katılımcıların nerede olduğuna bakmak için arkaya baktığımda insanlar gülümsüyordu. Chris anlamış olacak ki, elini sırtıma koymuş duygulu bakıyordu. Toprak’ın festivalin altın ödülü kazananı olduğu açıklandığında filmin posterinin asılı olduğu pano kameraya çevrilmişti.

Sevgi Hirschhäuser Hofer Gold jüri üyelerinden olan yönetmen Edgar Reitz ile birlikte

Haberim olsaydı ya da küçük bir beklentim olsaydı gerçekten güzel bir konuşma hazırlardım. Bu kadar müthiş bir andı. Elbette ki hiç beklemediğim için çok duygulandım, oraya çıkınca göz yaşlarımı tutamadım. O anı asla unutamayacağım. İki değerli Alman yönetmen Edgar Reitz ve Bernhard Sinkel bize unutulamayacak bir anı bıraktı. Covid testlerimizi yaptırdıktan sonra kendileriyle tanışmamız da çok heyecanlıydı ve onlarla vakit geçirip konuşmak çok güzeldi. Onların bir sonraki projelerimde hikaye yazım ve oluşum aşamasında destek olacakları için çok mutluyum. Bavyera Güzel Sanatlar Akademisi’nin isteği üzerine bütün bu durumu ve süreci konu alan bir klip çekiyorum ve online olarak yayınlanacak. Bu süreci kendi gözümden yöneterek ölümsüzleştirmek benim için ayrı bir onur olacak.

Sevgi Hirschhäuser Hofer Gold jüri üyelerinden olan yönetmen Bernhard Sinkel ile birlikte

Toprak Antalya’da annenin köyünde çekilmiş. Gerçek bir hayat hikayesine mi dayanıyor?
Toprak, etkilendiğim gerçek hayat hikayeleri ile okuduğum haberlerin yine etkilendiğim kısımlarını derleyerek ve kuzenim Burak’ın hayatından ilham alarak ortaya çıkarttığım ilk filmim.

Film, 17 yaşındaki Burak karakteri ve dayısı Cemil karakteri üzerinden anlatılıyor. Toprak 106 dk, az diyaloglu, mümkün oldukça sahneleri ile duyguları iletmeyi deneyen ve özellikle köy hayatındaki zaman akışını hissettirmek adına yavaş tempolu yazılmış, çekilmiş ve kurgulanmış bir bağımsız film. Filmin yönetmenliğini, senaryosunu ve kurgusunu ben, görüntü yönetmenliğini eşim Chris Hirschhäuser ve yapımcılığını ikimiz birlikte üstlendik.

Toprak filmi Antalya’nın Serik ilçesinde, köyde çekildi. Burası aynı zamanda anneannem ve dedemin yaşadığı yer. Konunun geçeceği mekan için tek başına duran, yalnız bir evi tercih ettik. Evin sahibi Ramazan abimiz çok anlayışlı bir insandı, bize yardımcı olmak için elinden geleni yaptı. Birbirimizi çok severiz, hala kendisi ile iletişimdeyizdir ve oyuncumuz Numan Çakır köye evlerine ziyarete gider ve orada kalır. Setin işleyişinde annem ve babam her eksik olayın ucundan tutup yılların sinemacısı gibi sette yardımcı oldular. Annemin tüm yardımlarının yanı sıra sette, klaket vurmuşluğu da olmuştur. 

Hepimiz birbirimizden çok şey öğrendik ve bu deneyimi asla unutmayacağım. Bağımsız bir film ortaya çıkardığınızda müthiş bir gurur duyuyorsunuz. Toprak güzel bir film ve daha iyilerini yapana kadar en güzel ve anlamlı filmim Toprak’tır.

Burak Aydın ve Numan Çakır

Filmde Numan Çakır gibi tecrübeli bir oyuncunun yanında ilk kez kamera karşısına çıkan kuzenin Burak Aydın var. Bu senin için nasıl bir deneyimdi?
Toprak filminde Burak karakterini canlandıran Burak Aydın, benim kuzenim. Toprak onun ilk uzun metrajlı film projesi oldu. Burak gelecekte oyuncu olmak ve filmin içinde yer almak istiyordu. Bu filmden önce kendisinin senaryo ezber kabiliyeti olup olmadığını henüz keşfetmiş değildim. Kendisine senaryoyu verdiğim zaman karakterin diyalogları yanında diğer oyuncuların da diyaloglarını öğrenmişti ve bana sahneleri canlandırıyordu. İstekliydi ve bunu yapabileceğine ikna olduk. Toprak filmi ile “En iyi Erkek Oyuncu” ödülü için adaylıkları oldu. 

Toprak filminde Cemil karakterini canlandıran oyuncumuz Numan Çakır, tanınan, muhteşem bir sinema ve dizi oyuncusu. İlk projenizde ünlü biri ile senaryo paylaşmak inanın çok zor bir durum oluyor. Geceniz gündüzünüz ‘acaba ne diyecek’ düşüncesiyle geçiyor. Karakteri yazarken kendisinin çok güzel oynayacağından emindim ama kendisi benimle ve bu filmde ilk oyunculuk deneyimi olacak Burak ile çalışmak isteyecek miydi? Senaryoyu okuyup geri döndüğünde olumlu bir cevap aldım. Senaryoyu çok beğendiğini ve şimdiden hislerinin oluştuğunu söylemişti. Gerçekten bana ‘evet’ demesi ile kendimi daha güçlü hissettim ve onunla çalışmak büyük bir onurdu. Numan Çakır, Toprak filmi ile Amerika’da 3 kez “En iyi Erkek Oyuncu” ödülünün sahibi oldu. Numan Bey ve Burak’ın hızlı uyum süreci sahneleri hayal ettiğim gibi işleme ve çıkartmamı sağlamıştı.

Filmimizde yer alan ekip arkadaşlarım sayesinde oldu bütün başarımız; bir bütün olduk ve her başarı hepimizin emeği ile oldu. Tutkulu ve güzel bir şekilde çalıştık ve bu bütünlük uluslararası gezecek kadar hak kazandı. Birlikte çalışmak hayatımın bir dönüm noktası oldu. Gerçek film yapmayı, filmi çekerken öğrenmiş oldum.

Filmin aynı zamanda yapımcılığını da kendin yaptın. Bütçe konusunu nasıl çözdün? Destek aldın mı?
Filmi kendi biriktirdiğimiz bütçemizle çektiğimize, cebimizden film çekmek için  para harcadığımıza inanamıyorlar. Bağımsız film yapmak tam da böyle bir şey. 
Chris ile film pdodüksiyonu için birlikte bütçe biriktirdik. Film ekipmanlarımız zaten vardı. Ekipmanları ikimiz Münih’ten Antalya’ya uçakla getirdik, çok heyecanlı ve yorucu bir dönemdi.

Toprak dünyanın farklı uçlarındaki festivallerden birçok ödül aldı ama filmin çekildiği yer ve senin de memleketinde 57. Antalya Film Festivali’ne kabul edilmedi. Gerekçe olarak ne dendi? Neler hissettin?
Annem ve babam ikisi de Antalya’nın yerlisidir. Ben de Antalyalıyım ve şehrimi çok seviyorum. Dünyada farklı ülkeler gezmiş biri olarak Atatürk’ün dediği gibi; “Hiç şüphesiz ki Antalya, dünyanın en güzel yeridir.” 
Küçüklüğümden beri annemle festival filmleri izlemek için Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne giderdik. Benim en heyecanlandığım ve en mutluluk duyduğum yerdir. Antalyalı bir yönetmen olarak, filmi Antalya’da çekmemiz, filmde Antalyalı tiyatrocuların yer almış olması ve üstüne üstelik o dönem uluslararası 10 ödülün sahibi olmamamıza rağmen, filmimizin Türkiye gösterimini kendi şehrimin, kendi festivalinde başaramamış olmak beni üzmüştü. Festivale girmek için yeterli olmadığımızı, pandemi sürecinde sınırlı film kapasitesi olduğunu açıklamışlardı. Aynı pandemi sürecinde yurtdışı festivalleri bizleri ödüller ile onurlandırıyor ve dünya basınında başarımızdan söz ediliyordu.

Yeni film yapmaya adım atmış yapımcıların desteklenmeye ihtiyacı var, özellikle başka ülkelerde yarışma sürecine girmiş olanların, başarıya ulaştığında değil. Önemli olan ilk adımda destek olabilmek.

Bu filmde edindiğin tecrübelerden sonra ikinci filmde yapmamalıyım dediğin bir şey var mı?
Kendime güvenmemezlik yapmamalıyım! Kendime daha fazla güvenmeliyim. 
Hiçbir zaman oldu bu iş dememeliyim; daha iyisini nasıl yapmalıyım diye düşünmeliyim.
Sektöre hizmet eden filmler yapmamalıyım. Toprak gibi özgün ve risk alan, evrensel dilli filmler yaparak dünyanın diğer ucuna ulaşmaya devam etmeliyim. 

Sence iyi bir film yapmak için en önemli şey nedir?
İstek. Güzel bir senaryo, filmin izleyiciyle konuşabiliyor olması. Mesajın ne kadar evrensel olabiliyor ise sınırları aşabilecek, bir o kadar evrensel yazılması. Basit, alışılagelmiş bir fikrin hiç düşünülmeyen ve umulmayan yönünü keşfederek işleyebilmek. 

Toprak filminin setinten bir görüntü

En başa dönersek; Turizm ve Otel İşletmeciliği mezunusun ama daha okulun bitmeden film sektörüne geçtin. Bu nasıl oldu?
Ortaöğretim ve lise döneminde hem okuyor hem otelde staj yapıyor hem de karate kursuna gidiyordum. Bir gün karate kursumuza bir Alman film ekibi geldi. Karate hocamızın Hanshi İsmet Turna’nın, beni aradıkları kişi için önermesi ile film sektörüne girmiş oldum. İlk olarak Alman-Türk yapımı film setinde dövüş sahneleri için dublörlük yapmaya başladım. Bu büyük set, aynı zamanda eşim Chris ile tanıştığımız settir. Daha sonra İstanbul’da hafta sonları dublör olarak çalıştım. Bir yandan otelde çalışırken bunları organize edebilmek çok zor oluyordu. Zamanla film kurgusu, senaryo yazımı ve yönetmenlik çok ilgimi çekmeye başladı. Sahnelerin senaryodan filme dönüşme kısmı çok ilginç geliyordu. O dönemler Amerika’da kendi film festivalini organize eden arkadaşım beni festivaline davet etti ve Amerika’ya gidip üç ay boyunca farklı festivallere katılıp film yapımcıları ile tanıştım. 

Akdeniz Üniversitesi Turizm Bölümü’nden mezun olduktan sonra otelde çalışıyordum ama filme ilgim olduğundan artık eminden. Filmi anlamak için farklı departmanlarda çalışmaya başladım; ses kayıt, kurgu renklendirme, dublörlük, ses asistanı derken kendi filmimi yapmak istediğime karar verdim.

Almanya’ya geliş macerandan bahseder misin biraz; Bu kararı vermek zor oldu mu? Münih’te yaşamak senin için nasıl?
2010 yılında ilk kez lisedeyken okul ile Almanya’ya gelmiştim. Alman disiplini dedikleri bu durumu ilk geldiğimde hissetmiştim. Arkadaşlarımız ve öğretmenlerimizle güzel vakit geçirmiştik ve Berlin’i çok beğenmiştim.

Daha sonra 2015’te Chris ile evlenip Münih’e taşındım. İkimiz de filmle ilgili insanlar olarak kendi filmimizi yapmak en büyük hayalimizdi. Almanya’ya Antalya’dan gelen biri olarak soğuk kışlardan ötürü yeni hayata alışmak benim için çok zordu ama düzen, şehirdeki sakinlik, bol iş imkanının olması, kendimi geliştirme konusunda avantajlı bir ülke olması benim hızlı ilerlememe yardımcı oldu.

Eşin Chris Hirschhäuser ödüllü bir görüntü yönetmeni. Birlikte çalışmanın zorlukları var mı?
Chris fotoğrafçılık eğitimi almış ve daha sonra görüntü yönetmenliğine geçiş yapmıştır. Bu yüzden görüntüleri seçerken sinematografik güveniyorum. Birlikte projeler geliştirmekten çok mutluyuz ve benimle aynı heyecanı paylaşabiliyor olması çok güzel. Evliliğimizde genellikle tartıştığımız konular, ışık tonu, kamera açısı, lens seçimi, doğal ışık yakalayabilmek üzerine oluyor. Toprak filmi ile 4 kez “En iyi Sinematografi” ödülünün sahibi oldu.

Sırada ne var? Yeni proje hazırlıkları başladı mı?
Birçok fikrim var ve farklı tarzlarda denemeler yapmak istiyorum. Bir sonraki filmim yine dram olacak ve senaryosu üzerinde çalışıyorum. Yine Antalya’da çekmeyi planlıyorum. Mekanlara ve konumuna hayran kaldığım bir çok yer var Antalya’da. Pandemi süresinin koşullarına göre ilerleyeceğiz.

Toprak filminin şimdiye kadar aldığı ödüller şöyle:
54th Internationale Hofer Filmtage 2020, Germany, Gold Preise

29th Woods Hole Film Festival 2020 Woods Hole, USA, Best Cinematography, Best Emerging Filmmaker, Best Drama Feature, Best Actor

18th Ischia Film Festival 2020 Ischia, Italy, Best Cinematography

15th Cyprus International Film Festival, Cyrus, Best Director

14th The Buffalo International Film Festival, NY, USA, Gold Bison – Best Narrative Feature

14th Lone Star International Film Festival,Texas USA, Best Of The Fest

10th Oceanside International Film Festival, USA, Best Feature Film, Best Actor

10th Weyauwega International Film Festival, Wisconsin, USA, Honorable Mention: Best Feature Film

9th Evolution Mallorca International Film Festival, Spain, Best Feature Film

8th WOFF World of Film International Festival, UK, Honorable Mention: Best Feature Film

6th Peak City International Film Festival, USA, Best Directing Feature Foreign, Best Feature Foreign Language

6th Las Vegas International Film and Screenwriting Festival, Las Vegas, USA, Best Drama Feature Film

6th Montelupo Fiorentino International Film Festival, Toscana, Italy, Best Feature Film

6th SIFW – Sierra International Film Festival Bolivia, Plurinational State of, Best Feature Film

5th Sherman Oaks Film Festival, USA, Best Cinematography, Best Actor in a Supporting Role

4th Miami Independent Film Festival 2020 Miami, USA, Best Feature Film

4th Virgin Springs Cinefest 2020, Best Debut Filmmaker

4th Almaty Indie Film FestivalAlmaty, Kazakhstan, Best Feature Film

3th Moody Crab Film Festival, Best Feature Film

2th Wallachia International Film Festival, Romania, Special Jury Mention

1st Tamil Nadu International Film Festival, Tamil Nadu, India, Best Director

Florence Film Awards 2020, Florance, Italy, Best Cinematography

Rocky Mountain International Film Festival 2020, USA, Best International Feature Film

Kadoma International Film Festival 2020, Japan, Honorable Mention

Mile High Film Awards, Best International Feature Film

29th Arizona International Film Festival 2020 Arizona, USA, Best Foreign Feature

4th International Film Festival of Ahmednagar, India, Best Music, Best Cinematography

Main Image by Nicolas Armer

Hamide Türker
Hamide Türkerhttp://piyasa.de
Founder & Editor in Chief
BENZER HABERLER

Son eklenenler