Gärtnerplatztheater klasik ve modern eserleri sanatseverlerle buluşturmaya devam ediyor. Sahnelenen önemli eserlerden biri de Fransız besteci Georges Bizet’nin Carmen’i. Dünyanın en çok izlenen operası olan Carmen, 20 Aralık’ta izleyicilerine bir kez daha sanat ve müzik şöleni sunmaya hazırlanıyor.

Eser, Fransa’da 3 Mart 1875’te ilk sahnelendiğinde büyük tepki çekmiş ve olumsuz eleştirilere maruz kalmış. Bu eleştiriler yüzünden Bizet, ilk gösterimden sadece üç ay sonra henüz 37 yaşındayken üzüntüden ölmüş ve eserinin dünyanın en meşhur ve en çok izlenen operası olduğunu maalesef görememiştir. 

Operanın hikâyesi 1830 civarlarında İspanya’nın Sevilla şehrinde geçer ve çingene kız Carmen’in aşk maceralarını anlatır. Bir an gözlerinizi kapatıp Flamenko tınılarının ılık Akdeniz esintisi ile doldurduğu Sevilla sokaklarında olduğunuzu ve kalabalığın arasında uçuşan kırmızı elbisesi ile kendini müziğin büyüsüne bırakmış dans eden güzeller güzeli Carmen’i hayal edin. 

Carmen, özgürlüğüne ve kendisine aşık, güzelliğinin ve baştan çıkarıcılığının farkında olan bir Çingene kızıdır. Şehrin neredeyse bütün erkekleri de güzelliğinin en ince detayına kadar hayrandır ona. 

Ancak, Carmen’in büyüsü, genç ve dürüst bir asker olan onbaşı Don Jose’yi henüz teslim alamamıştır. Askeri disipline ve toplum kurallarına riayet eden Don Jose nişanlısıyla evlilik hazırlığı yapmaktadır. Bütün erkekleri güzelliği ve yaşam enerjisi ile kendine hayran bırakıp peşinden koşturtan Carmen, tüm hayranlarını bir kenara itip gözünü genç ve deneyimsiz Don Jose’ye dikmiştir. Tabi ki Carmen’in güzelliğinin etkisi altına girmesi çok uzun sürmemiştir Don Jose’nin. 

Carmen’in büyüsü, Don Jose’nin düzenli ve itaatkâr hayatını kısa sürede altüst eder. Carmen ise Don Jose’yi baştan çıkardıktan sonra yeni maceralara yelken açmak ister ve Don Jose’nin aşkına ve fedakarlıklarına rağmen kendini, yakışıklı ve görkemli bir matador olan Escamillo’nun kollarına bırakır.

Carmen’in aşkı uğruna nişanlısından ayrılan, ordudan atılan ve hayatı altüst olan Don Jose ise kıskançlık ve saplantı dolu bir karanlığa sürüklenir. Don Jose’nin, Carmen’e olan aşkı, uğradığı ihanetin ardından kıskançlık ve öfkeyle harmanlanarak bu üçlüyü trajik ve kanlı bir sona taşıyacaktır. Bir yandan Carmen’in dizginlenemeyen ruhu, bir yandan Don José’nin çöken dünyası ve Escamillo’nun heybetli duruşu, bu öyküyü adeta İspanyol güneşi altında pişen acı bir aşk şarkısına dönüştürür. 

Aşk, tutku, özgürlük, ihanet, kıskançlık ve trajediyle dokunmuş bu hikâye, müzikle birleşerek yaklaşık 150 yıldır izleyicilerini büyülemeye dünyanın her yerinde ve Gärtnerplatztheater’da devam etmekte. 

Müziği, koreografisi, kostümleri, sahne düzeni, sanatçıları ve performansları ile her açıdan eşsiz bir deneyim yaşayacağınıza ve gecenin sonunda Gärtnerplatztheater’dan muazzam duygularla adeta büyülenmişçesine çıkacağınıza hiç şüpheniz olmasın. Bu harika gösterinin etkisinin yıllar boyu yüreğinizde, zihninizde ve hafızanızda yer alacağına eminim.

Gärtnerplatztheater’ın zengin içerik ve etkinlik takvimini tiyatronun resmi sayfasından takip edebilirsiniz.

Ali Irgat
Instagram: ali_irgat_photography