Perşembe, Aralık 4, 2025
Startseite Blog Sayfa 85

Selçuk Balcı Münih’e geliyor

selcukbalcipaletafisKaradeniz’in sevilen sanatçısı Selçuk Balcı ile 23 Aralık’ta Münihliler Karadeniz müziğine doyacak. Balcı, 10 kişilik orkestrasıyla birlikte Palet Bar’da konser verecek.
Almanya’da ilk konserini 2012 yılında yine Münih’te veren Selçuk Balcı’nın Patika adlı ilk albümü o günlerde yeni çıkmıştı. Daha sonra çıkan Mila albümü ve birçok dizi ve sinema filminde de müziğiyle yer alan sempatik sanatçı, kısa sürede daha geniş kitlelerin beğenisini toplamayı başardı. Selçuk Balcı, geçtiğimiz günlerde çıkan Zülfü Livaneli’nin sanat hayatının 50. yılı albümünde Sezen Aksu, Nükhet Duru, Kardeş Türküler, Bulutsuzluk Özlemi gibi isimlerle birlikte yer alıyor. Balcı, albümde ‘Yalnızlık’ adlı şarkıyı seslendiriyor.

Doors Management ile çıktığı Avrupa turnesinin Münih durağındaki konser, Çavuşoğlu Süpermarket anasponsorluğunda gerçekleşecek. Haager caddesi 7 adresinde hizmet veren Palet Bar&Gril’de gerçekleşecek konserde ön grup olarak yerel sanatçı Halil Morkoç sahne alacak. Konsere giriş ücreti ise 25 Euro. Rezervasyonlar için: 0174 931 73 10

 

selcukbalci_htweb2012 yılında Münih’e geldiğinde dergimizin Genel Yayın Yönetmeni Hamide Türker’in kendisiyle gerçekleştirdiği söyleşiyi okumak için tıklayın.

 

 

Yerelden evrensele; 089 ilk albümü ile karşınızda

Geçtiğimiz yıl ‘Küçük Kız’ isimli ilk tekliklerine çektikleri klip ile açılışı yapan 089, sekiz şarkıdan oluşan albümlerini dinleyicilerin beğenisine sundu.
Semih Yanyalı ve Can Kınalıkaya’nın bir araya gelmesiyle oluşan 089, aynı zamanda Münih’in alan kodu. Her iki sanatçı için de her şey bir dönem yaşadıkları bu şehirde başladı diyebiliriz. İkili albümdeki bütün parçaları birlikte seslendiriyor. Daha önceki projelerinden ‘çok iyi bir gitarist’ diye tanıdığımız Semih Yanyalı bu projede albümün prodüktörlüğü ile birlikte şarkıların düzenlemelerini de üstlenen isim. Albümün ‘Damla Damla’ ve ‘Ayıp’ parçalarının klip çekimleri ise Can Kınalıkaya’ya ait. Kısaca 089, çok yönlü ve üretken bu iki isimin bir araya gelmesiyle başarı vaadediyor. Anason records etiketiyle çıkan albümdeki tüm söz ve besteler de kendilerine ait. Kayıtları Münih, İsanbul ve San Francisco’da yapılan albümün miksajı Stephan Zeh (die Mischbatterie-Rosenheim) ve masteringi Dieter Pimiskern (Dorian Grey Studios-Eichenau) tarafından gerçekleştirildi. Albümde, Göksun Çavdar, Jojo Vogt, Matthias Kaiser, Hansi Enzensperger, Gerhard Gchlössel gibi değerli müzisyenler de enstrümanlarıyla yer aldı.
Yelpazesi akustik baladlar ve hareketli rock şarkılarından elektronik alt yapılı pop’a kadar uzanan albüme spotify ve itunes gibi dijital platformlardan ulaşmak mümkün. İkili yakında dinleyicisiyle buluşacak olan ‘Ah Can’ adlı parçaya çekilen dördüncü klip ile yoluna devam ediyor.

089-album3-web

 

089: Semih Yanyalı, Can Kınalıkaya

 

Klipler:
Damla Damla
Küçük Kız
Ayıp

Nükhet Kıvran: “Almanya’da yitirdiğimiz seçim kültürünü geri kazanmalıyız”

Münih’te 22 Ocak’ta yapılacak olan Göçmenler Meclisi seçimi için hazırlıklar tüm hızıyla devam ediyor. Göçmenler Meclisi’nin düzenlediği basın toplantısında çalışmalarıyla ilgili bilgi veren başkan Nükhet Kıvran, “Almanya’da yitirdiğimiz seçim kültürünü geri kazanmalıyız” dedi.

1974 yılında kurulan, yeni adıyla Göçmenler Meclisi, giderek düşüş gösteren seçimlere katılım oranı nedeniyle eleştirilmiş ve bu formuyla devam edememe tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı. Bu konuda yerel siyasetçilerle yaptığı görüşmeler sonucunda tekrar seçimle yola devam edilmesinde önemli rol oynayan Kıvran, “Yerel siyasetin Göçmenler Meclisi’nin büyük özveri ile yaptığı çalışmaları seçime katılma oranı ile değerlendirmelerini yanlış buluyorum.” dedi.
Basın toplantısına avukat Theodora Sismani ve sosyal pedagog Dimitrina Lang ile birlikte katılan Kıvran, Göçmenler Meclisi’nin son dönem yaptığı sosyal, hukuki ve siyasi çalışmalarla ilgili bilgi verdi. 6 yılda çoğunluğu kabul edilen toplam 87 dilekçe verdiklerini ve yıllık 130 bin Euro olan bütçelerini ise 2016 yılında 160 bin’e çıkarmayı başardıklarını belirtti. “Yaptığımız çalışmalar zaman ve emek gerektiriyor.” diyen Kıvran, gönüllü çalışma ile yürüyen Göçmenler Meclisi’ne aday olanların ‘zaman, isteklilik ve uzmanlık’ sahibi olmalarının önemini vurguladı. Kıvran, Göçmenler Meclisi’nin son döneminde kadınların erkeklere oranla daha özverili çalıştığını, yeni dönemde de kadın oranının aynı veya daha fazla olmasının önemli olduğunu da ifade etti.

22 Ocak’ta yapılacak seçimler için seçmenlere çağrıda bulunan Kıvran, “Oy kullanmak demokrasinin vazgeçilmez koşuludur. Oy kullanın, geleceğinizi belirleyin.” dedi.

Münih’te yaşayan toplam yüzde 41 oranında göçmenin, Alman pasaportu olmayan 393 bininin yanısıra son 12 yıl içinde Alman vatandaşlığına geçenler de seçime katılabilecek. Geçen seçimlerde de 30 aday listenin bulunduğu 2010 yılında Göçmenler Meclisi’ne 20 kadın seçilmişti. Seçilenlerin toplamda 22’si ise Türkiye kökenliydi.

migrationsbeitrag-pk-nukhet_4827-webNükhet Kıvran,  2010 yılından bu yana
Göçmenler Meclisi başkanlığı yapıyor.

Münih Belediyesi verimli ve temiz enerjiyi destekliyor

Paris İklim Zirvesi’nde mutabakat sağlanan sera gaz emisyonunun düşürülmesiyle ilgili hedeflerin başında küresel sıcaklık artış limitinin 100 yıllık süreçte 1,5 ila 2 derece arasında sınırlandırılması konusunda uzlaşıldı.

Toplam enerji tüketiminin yaklaşık %35’inin binalardan kaynaklandığı ve konut stoğunun küçük bir bölümünün standartlara uygun olarak yalıtılmış olduğu göz önünde tutulduğunda hedeflerin gerçekleşmesi için yüksek etkinlikte enerji ihtiyacını en aza indirgeyen binalar ve yenilenebilir enerji kullanımı ciddi önem kazanıyor.

Münih Büyükşehir Belediyesinin iklim ve çevre korumaya yönelik çabaları çerçevesinde en etkin araçlarından biri ise şehirde yaşayanlara sundukları zengin teşvik programlarıdır (Münchner Förderprogramm Energieeinsparung). İyi düşünülmüş ve örneği zor bulunan program, kalite standartlarına (Der Münchner Qualitätsstandard) uygun koşullarda planlanan uygulama masraflarını hatırı sayılır derecede indirmektedir. Ödeme katkıları bütünsel, verimli bina tasarımlarının yanında münferit önlemler içinde verilmektedir.

Misaller:
Dış cephe mantolama uygulamalarına 35€/m², ev birimi başına azami 3.500€, çatı yalıtımına  5€/m², azami 500€,

Engellilere uygun yaşama alanı oluşturulması için  ev birimi başına 2.500€’ya kadar gidebilecek  bonus,

Solar Termal Sistemler’de sıcak su ihtiyacını karşılama uygulamalarına 1.000€,  kalorifer ısıtmaya destek uygulamalarında ise 200€/m² (20m²’den büyükleri için 120€/m²),

Kalorifer tesisatında hidrolik denge ayarı için 300 €

yardımları almanız mümkün.

Bunlar geniş kapsamlı programdan verilen örneklerin sadece birkaçı; güzel haberlerin zirvesi ise federal teşviklere ek olarak verilmesidir.

Şahsi ihtiyacınız için ayrıntılı bilgileri aktarmak üzere sizleri hizmetlerimizden ve  yardımlardan istifade etmeye davet ediyoruz.

Barış ve mutluluk dolu bir yeni yıl dileğiyle.

Çiğdem Şanalmış
Güneş enerjisi ve enerji danışmanı, Bauzentrum München

Integration funktioniert nur im Zusammenspiel

Im vergangenen Jahr sind viele Menschen zu uns nach Deutschland gekommen: Flüchtlinge aus Syrien, Irak, Afghanistan und anderen Staaten.
Die Hilfsbereitschaft bei uns war riesig. Am Hauptbahnhof in München empfing die Bevölkerung die Neuankömmlinge herzlich und versorgte sie mit allem Nötigen. In Nürnberg haben sich innerhalb weniger Wochen Hunderte Frauen und Männer an einem Bürgertelefon im Sozialreferat gemeldet, um ihre ganz praktische Hilfe anzubieten. Das sind sichtbare Zeichen einer solidarischen Stadtgesellschaft. Darauf lässt sich aufbauen. Denn die Aufnahme von hunderttausenden Flüchtlingen geht nicht im Handumdrehen. Aber die Geschichte unseres Landes zeigt, dass wir den Krisenmodus auch wieder verlassen werden.

Deutschland hat in seiner mehr als 70-jährigen Friedensgeschichte nach dem Zweiten Weltkrieg viele Zuwanderer aufgenommen: Nach 1945 fanden rund zwölf Millionen Vertriebene aus den ehemaligen Ostgebieten eine neue Heimat. Allein nach Bayern kamen 1,9 Millionen Neubürger. Die Bevölkerung im Freistaat wuchs innerhalb kürzester Zeit um 28 Prozent. Von solchen Dimensionen sind wir heute meilenweit entfernt. Die aktuelle Flüchtlingszahl in Nürnberg liegt bei etwas mehr als einem Prozent der gesamten Einwohnerschaft. Später, in den 1950er und 1960er Jahren, wurden in unserem Land „Gastarbeiter“ verpflichtet, doch Menschen und ihre Familien kamen – und blieben, darunter sicher viele Ihrer Familienangehörigen. Nach dem Fall des Eisernen Vorhangs ging es um die Aufnahme vieler Spätaussiedler.

All diese ehemals zugewanderten Menschen prägen heute unser Land. Und das sind nicht gerade wenige: In Deutschland leben heute rund 81 Millionen Menschen. Davon haben 16,7 Millionen einen Migrationshintergrund, das entspricht circa 21 Prozent. In Nürnberg ist der Anteil der Menschen mit Migrationshintergrund mit etwa 42 Prozent der Bevölkerung sogar doppelt so hoch. Deutschland und noch viel mehr Nürnberg sind bunt und waren das schon immer. Und wir alle sind Teil dieser bunten Gesellschaft. Immer wieder erwies sie sich als aufnahmefähig – warum soll das jetzt anders sein?

Integration gelingt über Kindergärten, Schulen, Sprachunterricht und Beruf. Es geht um zusätzlichen Wohnraum, um Plätze in Kindertagesstätten und Schulen, um Ausbildung und Chancen am Arbeitsmarkt. Hilfsbereitschaft und Besorgnis über die Entwicklungen existieren derzeit nebeneinander. Wir müssen der aufnehmenden Gesellschaft die gleiche Empathie entgegenbringen wie den Flüchtlingen. Deshalb werden wir beispielsweise mehr Wohnungen bauen als wir vorhatten – aber für alle Gruppen, nicht nur für Flüchtlinge. Soziale Konkurrenzen müssen wir vermeiden. Die Zuwanderung bietet für uns aber gerade im Hinblick auf tausende offene Lehrstellen und den demographischen Wandel Chancen, vorausgesetzt, die Integration der Neubürger gelingt.

Integration funktioniert nur im Zusammenspiel der ankommenden und der aufnehmenden Bevölkerung. Sie funktioniert über Kommunikation. Verständnis und Offenheit bewahren, Gesprächsbereitschaft zeigen, den Dialog fördern – das sind Aufgaben für uns alle. Neben der alltäglichen, zwischenmenschlichen Kommunikation kommt auch den Medien eine wichtige Vermittlerrolle zu.

Ein Magazin, das dies bereits vor elf Jahren erkannt hat und seitdem einen wertvollen Beitrag zur Integration leistet, halten Sie gerade in den Händen oder lesen es online. Für das zehnjährige Engagement von Piyasa für die türkischstämmigen Bürgerinnen und Bürger bin ich sehr dankbar. Ich gratuliere dem Magazin und seinen Mitarbeiterinnen und Mitarbeitern zum Jubiläum und wünsche Piyasa für die Zukunft weiterhin viele interessante Geschichten und eine treue Leserschaft.

Ihr
Dr. Ulrich Maly
-Oberbürgermeister der Stadt Nürnberg

Import Export’ta Roverandom Sextet ve Grup Gezi ile sınırlararası yolculuk

Münih’te yıllardır faaliyet gösteren Import Export, Roverandom Sextet ve Grup Gezi konseriyle kültürlerarası etkinliklerine bir yenisini ekledi.

Sosyo-kültürel fuaye de dedikleri Import Export kantininde düzenlenen Eksotik Meksotik gecesinde sahneye çıkan müzik topluluğu, Türkçe ve Yunanca sevilen şarkıları yorumladı. Bavyeralı bir caz grubu olan Roverandom ile yaklaşık üç yıl önce kurulan Grup Gezi’nin bir araya gelerek verdiği konserde, sınırlararası yolculuğa çıkıldı.

Caz ritimleri ve Yunan vokalistin aksanıyla birleşerek ayrı bir tad veren Dido Nana, Üsküdar’a Gideriken, Çok Uzaklarda, Nazende Sevgilim, Bana Ellerini Ver gibi şarkıların yanı sıra, Yunanca söylenen Olmasa Mektubun ve Yedi Kule gibi parçalar dinleyiciyi uzaklara götürmeyi başardı, Leblebi Koydum Tasa, Polka ve Cemile gibi hareketli parçalar ise tekrar dans pistine davet etti. Konserde ayrıca, grup Roverandom’un kendi bestesi olan enstrümantal parçalara da yer verildi.

Aynı zamanda çello, saksafon ve klasik gitar ustası olan Hans Eberle yönetimindeki grup şu isimlerden oluşuyor: Bettina Wojtalla (keman, korno), Katharina Müller (trompet), Reinhard Roller (akordeon), Christof Weinzierl (kontrabas), Bernhard Breitung (perküsyon), Zehni Gürsoy (bağlama), Engin Çakır (bağlama), Ali Çakıroğlu (gitar), Vedat Çukadar (gitar), Chrisa Lazariotuo (vokal), Dimitris Maragakis (kemençe).

On iki müzisyenden oluşan topluluğun çıktığı sahne biraz küçük kalsa da dinleyicilerle yakınlığı ortamın sıcak atmosferini yükseltti diyebiliriz. Konser sonrası DJ’ler Süperfly ve Miranda de la Frontera, ‘Eksotik Meksotik’ soundlarla misafirleri gecenin geç saatlerine kadar coşturdu. Import Export’un Eksotik Meksotik gecesi Dachauerstr. 114 adresinde ayda bir gerçekleşiyor.

importexport_roverandomgezi_0518webimportexport_4655_webimportexport_roverandomgezi_0573webimportexport_4651_web
Fotos: Medyatik & Zehni Gürsoy

 

 

Ticaret Ataşesi İsmet Salihoğlu’na veda

T.C Münih Başkonsolosluğu’na bağlı Ticaret Ataşesi İsmet Salihoğlu, basın çalışanlarının TÜDEK işbirliğiyle düzenlediği davetle uğurlandı. Salihoğlu, Münih’teki 4 yıllık görev süresini kasım ayı sonunda tamamlayarak Ankara’ya Ekonomi Bakanlığı’na dönüyor.

Davetin açılış konuşmasını yapan Münih basın duayeni Orhan Tinengin ve TÜDEK adına konuşan Goethe Hotel’in de sahibi Mahir Zeytinoğlu, Salihoğlu’na 4 yıllık görev süresi boyunca yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür ederek kendisine bir ‘şükran plaketi’ takdim etti.

T.C. Başkonsolosu Mesut Koç, “Ticaret Ataşeliği hayati bir ataşeliktir. Eğer görev bölgenizde ticaret ataşesi yoksa, başınız belada demektir. Ben çok şanslıydım, geldiğimde İsmet Bey çoktan Münihli olmuştuştu; sevilen, kabul edilmiş, yapıcı kişiliğiyle gayet verimli bir çalışma dönemi geçirdik. Kendisine teşekkür ediyorum.” şeklindeki sözleriyle Ankara’da alacağı görevde başarılı olacağına inancını vurguladı.
Ticaret Ataşesi İsmet Salihoğlu, bürokrasideki tecrübesiyle Münih’te bir Türk Ticaret Merkezi kuruluması için gösterdiği çaba ve diğer projeleriyle ilgili kısa bilgi verdikten sonra “Projelerimizi çeşitli nedenlerle sonuçlandıramadık fakat burada bu sırada edindiğim dostluklardan dolayı mutluluk duyuyorum.” şeklinde konuştu. Görev süreci boyunca hiç gitmeyecekmiş gibi çalıştığını belirten Salihoğlu, “Münih’ten ayrılırken bu kadar zorlanacağımı düşünmemiştim. Bu bir veda değil, ayrılık olacaktır. Türkiye’deki telefonlarım her zaman açıktır. Bana istediğiniz zaman ulaşabilirsiniz.” dedi.

Goethe Hotel’de yapılan yemekli davete Muavin Konsolos Uğur Küçükömer, Başkonsolosluk sekretaryasından Şükrü Akçelik, Çalışma eski Ataşesi Hüseyin Bağçeci’nin yanı sıra aralarında MÜSİAD, IGMG, DITIB temsilcileri ve Vural Ünlü (BTT), Sevgi Fırat (CHP Münih Birliği) gibi isimlerin de bulunduğu çok sayıda davetli hazır bulundu. Davet, Goethe Otel tarafından hazırlatılmış özel açık büfe lezzetleri eşliğinde katılımcıların aralarında gerçekleştirdikleri sohbetle geç saatlere kadar devam etti.

Fotoğraf galerisi için tıklayın!

Fidel Castro

`Maximo Lider’ Fidel Castro, 90 yaşında hayata gözlerini yumdu. Yıllar sonra ilk kez nisan ayında yaptığı konuşmasında `zamanının geldiğini’ söylemiş ve yine aynı mesajı vermişti: “Bu idealler için savaşmaya devam etmeliyiz.”