Perşembe, Aralık 4, 2025
Startseite Blog Sayfa 59

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu kimdir?

ODTÜ Endüstri mühendisliği Bölümü’nü bitirdikten sonra Marmara Üniversitesi işletme Bölümü’ne araştırma görevlisi olarak girdi. Yüksek lisans ve doktorasını işletme finansmanı konusunda yaptı. 1992’de aynı üniversitenin ingilizce iktisat bölümüne geçti. Emekliliğine kadar burada iktisat poltikası profesörü olarak çalıştı. Halen Altınbaş Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdürmektedir.

Yayınlanmış kitapları:

1. Yuppiler, prensler ve Bizim Kuşak (1993)

2. Küreselleşme Heyulası (2003)

3. Hem Eşitlik Hem Özgürlük: 21. Yüzyılın Sosyalizmi (2006)

4. Küresel Krizin Anatomisi (2009)

5. Enine Boyuna Küreselleşme (2011)

6. Uçurulamayan Balon: Finans (2011)

7. Neler Oluyor Hayatta (2012, Mustafa Sönmez ile)

8. Neoliberalizmin Gerçek 100’ü (2015, Nurullah Gür, Barış Alp Özden)

9. Babaannemin Lügatı (2017)

10. 50 Soruda Teknolojik Gelişmeler ve Hayatımız (2018)

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, 11 Kasım’da Münih Kitap Sergisi’nde ‘Türkiye’de ekonomik ve toplumsal kriz’ konulu bir konferans verecek…

Kitap Sergisi 2018

  Hazırlayan: Mehmet BAYER 

Kışlık lastikleri taktırdınız mı?

Havaların soğuması ile birlikte kışlık lastikler yeniden gündeme geldi.

Almanya’da yazlık lastiklerin kışın kullanılmasının yasak olduğunu belirten yetkililer, “kış mevsiminde yazlık lastiklerle araç kullanan sürücüleri 60 Euro’dan başlayan cezalar bekliyor, ayrıca bir ceza puanı da yazılıyor” diye konuştu. Uzmanlar, geçtiğimiz yıl değiştirilen yasa ile kışlık lastiklerin üzerinde M+S yazısının bulunmasının yeterli olmadığını ve Alpine olarak bilinen üçgen işaretinin olması gerektiğini dile getirdi.

Bu yılın başından sonra üretilen lastiklerde bu işaretin bulunması gerektiğini ifade eden uzmanlar, ‘ancak bu işaretin bulunmadığı kışlık lastikler 2024’e kadar kullanılabilecek” dedi.

Bavyera’da beraberlik haftası

Üst üste aldığı iki galibiyetle Bundesliga’da kötü gidişi durdurduğu düşünülen FC Bayern Münih evinde Freiburg’a puan kaptırdı.

Aradığı gole 80. dakikada Serge Gnabry’nin ayağından kavuşan Münih temsilcisi, 83. dakikada rakibinin golüne mani olamayınca sahadan bir puanla ayrılmak mecburiyetinde kaldı. Bavyera Eyaleti’nin Bundesliga’daki diğer iki temsilcisi Augsburg ile Nürnberg’in karşı karşıya geldiği karşılaşma ise 2-2 sonuçlandı.

Bundesliga’da 10. hafta sonunda Bayern Münih 20 puanla lider Dortmund’un dört puan gerisinde ikinci olarak yer alırken, Augsburg ise 13 puanla dokuzuncu sırada. Nürnberg bu bereberlikle puanını 10’a çıkarırken düşme hattının hemen üzerinde yer alıyor.

 

Koalisyon tamam

Bavyera’da üç hafta önce yapılan seçimler sonrası CSU ile Freie Wähler arasında gerçekleştirilen koalisyon görüşmeleri olumlu sonuçlandı ve iki parti hükümeti oluşturmak konusunda anlaştı.

Her iki partinin yetkili kurumlarının onaylamasından sonra salı günü imzalanması öngörülen koalisyon protokolünün içeriği hakkında bir açıklama yapılmadı. Markus Söder’in başbakanlığında kurulacak hükümetin, iki partinin fikir olarak birbirine yakın olması nedeniyle, sorunsuz yürüyüceği tahmin ediliyor.

Sızan bilgileri göre koalisyonun küçük ortağı Freie Wähler’in görüşmeler sonrası üç veya dört bakanlık aldığı belirtiliyor.

SV Türkgücü-Ataspor ezdi geçti

Bayernliga’nın derbi maçında SV Türkgücü-Ataspor takipçilerinden SV Pullach’ı 2-0 yenerek en yakın rakibi ile puan farkını 12’ye çıkardı.

Bu sezon çıktığı Bayernliga’da harikalar yaratan Türkgücü-Ataspor, maça hızlı başladı ve ilk gol şansını 15. dakikada kaptanı Yasin Yılmaz ile yakaladı. Bu pozisyonda yakın mesafeden topu Pullach ağlarına gönderemeyen Yasin Yılmaz, bir dakika sonra yakaladığı fırsatı kaçırmadı ve takımını 1-0 öne geçirdi. Golden sonra beraberliği yakalamak isteyen Pullach’ın ataklarını oyun disiplininden kopmadan kalecisinin başarılı kurtarışları ile savuşturan Türkgücü-Ataspor kontrataklarla gol aradı. İlk yarısı Türkgücü-Ataspor’un 1-0 galibiyetiyle biten maçın ikinci devresi yine büyük çekişmeye sahne oldu. İkinci devreninin hemen başında  Jérôme Fayénin ayağından net bir gol pozisyonundan yararlanamayan Türk takımı kendisini rahatlatan golü 55. dakikada Stephan Thee’nin ayağından buldu. Maçın geri kalan dakikalarında başka gol olmayınca karşılaşmadan Türkgücü-Ataspor 2-0 galip ayrıldı.

“Galibiyet hakkımızdı”
Maçtan sonra açıklamalarda bulunan Türkgücü-Ataspor teknik direktörü Andreas Pummer haklı bir galibiyet aldıklarını belirtti. Gol yemedikleri için takımını tebrik ettiğini söyleyen Pummer, “Maçın başından itibaren oyun disiplininden kopmadık ve doğru zamanda golleri bulduk. Beni ayrıca gururlandıran başka bir olay da yeni transferlerimizle bir takım olmamız, bu ruhu yakalamamız.” diye konuştu. Ligde SV Türkgücü-Ataspor’un ardından ikinci sırda bulunan Kottern de Regensburg II deplasmanında 1-3 kaybederek puansız döndü. Bayernliga’da 17. haftada Türkgücü-Ataspor 43 puanla ilk sırada bulunurken, ikinci sırada 31 puanla Kottern yer alıyor. Bu iki takımı bir maç eksiği ile 31 puanı bulunan SV Pullach takip ediyor. Türkgücü-Ataspor 2020 yılına kadar Bavyera eyaletinin en yüksek ligi Regionalliga’ya çıkmayı hedefliyor.

“Almanya Türkiye için çok önemli”

Türkiye Cumhuriyeti’nin 95. yıldönümü Münih’te de çoşkuyla kutlandı. Nymphenburg Sarayı’nın Hubertus salonunda düzenlenen resepsiyonda Bavyera Eyaleti’nin bilim ve sanattan sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Marion Kiechle de hazır bulundu.

T.C. Münih Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen kutlamaya Türk ve Alman konukların yanı sıra diplomatik temsilciliklerin üst düzey yöneticileri de katıldı. Münih’in yeni başkonsolosu Mehmet Günay davetlileri kapıda karşılarken kutlamaları da kabul etti.

Almanya önemli bir müttefik

Türk ve Alman milli marşlarının okunması ile başlayan kutlamada Türkçe ve Almanca bir konuşma yapan Başkonsolos Mehmet Günay, Almanya’nın Türkiye için önemli bir müttefik olduğunu belirtti. “Uzun yıllardır burada yaşayan vatandaşlarımız için de burası önemli ve artık ikinci vatanı oldu.” diyen Günay, Türk vatandaşlarına çocuklarının Almanca ve Türkçe avantajı ile eğitimlerine önem vermeleri yönünde tavsiyelerde bulundu. Günay, “Bize bu Cumhuriyet’i kazandıran başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum.” dedi.

Bin 400 Bavyeralı şirket Türkiye ile çalışıyor

Bavyera Eyaleti Bilim ve Sanat Bakanı Marion Kiechle ise “Türkiye ile sadece Almanya değil Bavyera eyaleti de partner olarak iyi ilişkiler içinde. Sadece Bavyera eyaletinden bin 400 firma Türkiye ile karşılıklı ticari işbirliği içinde. Burada yaşayan Türkiye kökenli vatandaşlarımız ile de büyük bir uyum içinde yaşıyoruz.” dedi ve Cumhuriyetin 95. yıldönümünü en içten dilekleri ile kutladığını belirtti.

Orhan GEDİK

Grüne verurteilen Einschüchterungsversuch auf Schärfste -Werbeagentur wird bedroht

In der vergangenen Woche wurde die Agentur David & Martin, die die Wahlkampagne der Grünen Bayern zur Landtagswahl verantwortet hat, mehrfach bedroht. Neben einer Lieferung rechter Flyer und Plakate wurde auch ein abgeschnittener Schweinekopf vor der Tür der Werbeagentur in München abgelegt.

Dazu erklärt der Landesvorsitzende der Grünen Bayern, Eike Hallitzky:

„Das Schweinekopfmotiv ist antisemitisch und antiislamisch. Dahinter steht der Wunsch die bayerische Gesellschaft in ihrer Vielfalt zu spalten.

Die Bayerischen GRÜNEN stehen gemeinsam mit der Agentur David & Martin und der großen Mehrheit für ein friedliches Zusammenwachsen aller Menschen, die in Bayern leben. Deshalb werden wir gemeinsam all jenen, die den demokratischen Konsens der Gesellschaft angreifen oder zerstören wollen, mit klarer Kante entgegentreten.

Wir verurteilen alle Aktionen und Aktivitäten aufs Schärfste, die eine Werbeagentur und ihre Mitarbeiter*innen einschüchtern wollen, weil sie sich politisch engagiert haben.“

Nürnberg’de Cumhuriyetin 95. yıldönümü Maritim Otel’de kutlandı

Nürnberg Başkonsolosluğu’nun düzenlediği Türkiye Cumhuriyeti’nin 95. yıldönümü resepsiyonu, Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Herrmann’ın da katılımıyla gerçekleşti. Bakan, “Bavyera Hükümeti uzun yıllardır bu önemli bayramı kutlamayı kendine görev saymıştır.” dedi.

Kentin en lüks salonunun bulunduğu Maritim Otel’de gerçekleşen resepsiyonda Başkonsolos Yavuz Kül ve yardımcısı Selçuk Eke eşleriyle birlikte konukları kapıda karşıladı. Yaklaşık 400 davetli arasında, Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Herrmann, Mittelfraken Valisi Thomas Bauer ve Bavyera Milletvekili Arif Taşdelen de yer aldı.

Saygı duruşu ve milli marşların ardından Batuhan Çetin ve Sera Atıldaş, Cumhurbaşkanı Tayip Erdogan’ın mesajını Türkçe ve Almanca okudu.

Güçlü geçmiş

Başkonsolos Yavuz Kül, Türk Alman ilişkilerinin güçlü bir geçmişe sahip olduğunu vurguladığı konuşmasında, Türk toplumunun Almanya’da güçlenmesine katkı sağlayan Alman kuruluşlarına teşekkür etti.

Kutlamayı bir görev sayarız

Resepsiyonda hazır bulunan Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Herrmann, yaptığı konuşmada Türk-Alman dostluğuna vurgu yaparak, “Bavyera Hükümeti uzun yıllardır, Türkiye’nin bu önemli bayramını kutlamayı kendine görev saymıştır.” dedi ve Başbakan Markus Söder’in selam ve tebriklerini iletti. ‘Bavyera halkının Türkiye’de tatil yaptığını’ vurgulayan Herrmann, geç saatlere kadar resepsiyondan ayrılmadı.

Türk müziği renklendirdi

Konuşmaların ardından sahne alan Sadık Kırıcı ve ekibi, Türk müziğinden örneklerden oluşan repertuvarıyla mükemmel bir konser verdi. Davet, sunulan ikramlar eşliğinde konuklar, birbirleriyle sohbet etme imkanı buldu.

Taner TÜZÜN

n-cumhur2web

 

n-cumhur7web
Kutlama sonunda Nürnberg Başkonsolosluğu çalışanları toplu halde aile fotoğrafı çektirdiler
n-cumhur6-web
Sadık Kırıcı ve ekibi mükemmel bir müzik ziyafeti sundu

 

 

 

Erdal Pektaş yazdı: Siyaset kazanı kaynıyor

Almanya’da iç siyaset Bavyera ve Hessen seçimlerinden sonra iyice karıştı. Aslında bu karışıklığın sinyali yıllardır veriliyordu. Aşırı sağcı parti AfD, Bavyera ve Hessen seçimlerinden sonra ülkenin bütün eyaletlerinin parlamentolarında yerini aldı, hem de azımsanmayacak bir milletvekili sayısı ile. Cevabı bulunması gereken soru ‘ekonomisi bu kadar güçlü, bütçesi yıllardır fazla veren, Avrupa’nın lokomotifi bir ülkede aşırı sağ nasıl bu kadar güçlenir?’

Yolu Berlin açtı

Almanya’da AfD’nin bu kadar yükselmesinin sebepleri olarak ‘kontrolsüz göç ve büyük koalisyonun tekrar kurulması’ sayılabilir. Milyonlarca Suriyeli’nin Balkanlar’a ulaşıp hala yürümeye devam etmesi bile federal hükümete ‘bu insanlar nereye geliyor’ sorusunu sordurmadı. Almanya, gerçekle milyonlar sınıra dayanınca yüzleşti ama çok geç ve yalnız kaldı. Çünkü diğer Avrupa ülkeleri bu konuda Almanya’ya hiç destek vermedi. Demokrasilerde iki dönem büyük koalisyon hükümetinin kurulması, halkın alternatifsiz bırakılması aşırıların ekmeğine yağ sürer.

Merkel de bitti

Ülkeyi 14 yıldır yöneten ve 2021’e kadar da yöneteceğini söyleyen Angela Merkel bir daha aday olmayacağını açıkladı. Merkel, ilk kongrede ise CDU genel başkanlığını bırakacağını da belirtti. Merkel bırakacağını açıkladığı konuşmasına “Ben başbakan olarak doğmadım.” cümlesi ile başladı ve sebep olarak ‘federal hükümetin itibar’ kaybetmesini gösterdi.

Zengin eyaletlerde bile

Almanya’nın en zengini olan üç eyalletten ikisinde (Bavyera, Hessen) aşırı sağın %15’lere yakın oy alması endişe yarattı. ‘Bu iki zengin eyalette durum bu ise, diğer eyaletleri varın siz düşünün’ sorusuna cevap arayan siyasi bilimciler, “Bu sorunla aşırı sağın söylemlerini tekrarlayarak başa çıkılamaz, çünkü aslı ortada dururken, çakmasını kim ne yapsın?” diyor.

Pastanın dağılımı adaletli değil

Almanya gibi dünyanın en zengin ülkelerinden birinde yaşayan her beş çocuktan birinin sosyal yardım ile hayatını sürdürmesi, çalışan kesimin büyük bir bölümünün kazandığı para ile geçinememesi, gelir dağılımındaki bozukluk, fırsat eşitliğinin yaratılamaması, her geçen gün pastanın büyümesine rağmen dilimlerin eşit dağıtılmaması  seçmeni aşırı radikal partilere yönlendirdi.

Seehofer-Söder

Bavyera’da yaşayanlar neredeyse CSU’nun haricinde başka bir partinin iktidarını yaşamadı. Horst Seehofer-Markus Söder çekişmesi, partiyi tek başına eyaleti yönetecek konumdan düşürdü. CSU, büyük bir olasılıkla kendisi gibi düşünen Freie Wähler (Hür Seçmenler) ile koalisyon yapacak. Horst Seehofer’in eyalet başbakanlığını Markus Söder’e bırakması ve bir sonraki kurultayda parti başkanlığını da aday olmayacağını açıklayarak Federal İçişleri Bakanı olması da çöküşe çare olmadı.

İlk yazı

İlk yazıyı yazdık. Biraz uzun ve siyasi bir yazı oldu.  Bundan sonra fırsat buldukça yazacağız, umarım siz de beğenip okursunuz.

Bir sonraki yazıda buluşmak umuduyla…

Erdal Pektaş